İstanbul 8 Şubesi

İstanbul 8 nolu Şube Yönetim Kurulu olarak 17. Türkiye Buluşmasına Katıldık.

Eğitim-Bir-Sen 17. Türkiye Buluşması, şube yönetimleri, ilçe temsilcileri ve kadın komisyonlarının katılımıyla 3 Aralık 2022 tarihinde Antalya’da yapıldı. İstanbul 8 nolu Şube olarak Yönetim Kurulu üyeleri toplantıda hazır bulunduk. Birlik, dayanışma, sendikal heyecanın dorukta olduğu toplantı açılış oturumuyla başladı. Öğleden sonra ise çeşitli komisyonların toplantıları ile devam etti.

Eğitim sorunları ve çözüm önerileri, Sendikal çalışmalar ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, cesareti sermayesi, inancı iradesi, idealleri enerjisi olan bir teşkilat olduklarını kaydederek, “Şanlı bir tarih, kararlı, soylu bir mücadeledir hikâyemiz. Türkiye’nin entelektüel birikimi, yeni ve büyük Türkiye’nin, adil bir dünyanın müjdesidir mücadelemiz. Türkiye’de değişimin öznesi, emperyalizme karşı medeniyet stratejisi, ‘Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu yerde, gerçekleri söylemek devrimci bir eylemdir’ diyerek neoliberalizm düzenine karşı helal ekmek mücadelesidir, gayemiz. Gelir dağılımında adaleti, sermeye karşısında emeği, sapkın lobilere karşı aileyi, deizme, ateizme, nihilizme karşı inancı savunmaktır varlığımız.
Darbe düzenine karşı millet iradesini, vesayete karşı bağımsız Türkiye’yi savunmaktır varlık nedenimiz.
Kapitalist kültürün bize dayattığı rollere, çarpık küresel emek düzenine, insanlığa giydirilmek istenen deli gömleği ideolojilere, siyonizme, emperyalizme, kapitalizme ‘hayır’ diyen, kadim bir ruhla özgün bir duruşu temsil eden teşkilatımıza selam olsun.

Sesi kısıkların çığlığı, gözü yaşlıların sesi, mağdurların, mazlumların, mahrumların nefesi olanlara; Arakan’ın, Doğu Türkistan’ın, Suriye’nin, Filistin’in, Kudüs’ün, Aksa’nın müdafilerine selam olsun.

Moğol kasırgası kapıya dayanınca ne yapmak gerektiğine dair fetva isteyenlere, ayağa kalkıp kılıcını çekerek ‘Bugün fetva günü değil, kan verme günüdür’ diyen İmam Takuyiddin gibi, 15 Temmuz gecesi fetva ve sufle beklemeden, gün bugündür, an bu andır, dem bu demdir, diyerek 1 dolara vatanı satanlara, alçak uçuşlarla ölüm kusanlara direnen serdengeçtilere selam olsun. Temel hak ve özgürlükleri savunan, mali, sosyal ve özlük haklarını artıran, sağladığı 103 kazanımla eğitim çalışanlarının hakkının, itibarının, emeğinin, alın terinin teminatı olan bu muhteşem teşkilata helal olsun” ifadelerini kullandı.

İl, ilçe ve delege seçimlerinin, 30 yıllık geleneğe yakışan tatlı bir rekabet, demokratik nezaket içinde tamamlandığını dile getiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte olgunluğuyla herkese örnek olan teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum. Zaten bu kadar büyük bir davayı sırtlamış insanlara yakışan da bu olgunluktur. Şimdi, ayrıntılarda boğulma değil, daha ileriye hamle yapma zamanıdır. Sonsuzluğu menzil edinmiş olanlar yoldaki çakıl taşlarına takılmaz. Kardeşlik şiarımız; hoş görmek, yapıcı olmak, derleyip toparlamak vasfımız, tek ses, tek yürek olmak tarihî sorumluluğumuzdur. Seçimlerimizin üye, ülke ve yerküremize hayırlar getirmesini diliyorum. Nöbeti devredenlere hizmetlerinden dolayı teşekkür, nöbete devam edenleri ve nöbeti devralanları tebrik ediyor, kendilerine başarılar diliyorum. Yunus’un ‘Her dem yenileniriz, bizden kim usanası’ dediği gibi yenilenen bir teşkilat var burada. Bin umut, bin müjde, bin sevda, bin heyecan yüklü bu salonda. Suni gündemlere takılmadan, sahayı kirletenlerin fitnesine aldırmadan, yeni adımlar atma, yeni atılımlar yapma zamanıdır şimdi.”

Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) Kuruldu.
Yalçın, önemli hedefler koyduklarını, önemli mesafeler aldıklarını ifade ederek, “Tanıtım filmimizde ve Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) kuruluş hikâyemizde özet geçilen çalışmalar bile onlarca dakika sürdü. ‘İçimize, işimize, dışımıza yolculuk’ diyerek mottolaştırdığımız yol haritamızın gereği olarak yaptığımız çalışmalardı birçoğu. İçimize yolculuk hikâyemizde, çekirdeği çelikleştirmek için yaptığımız onlarca eğitim var. İşimize yolculuk hikâyemizde, hazırladığımız raporlar, odak analizler, yaptığımız araştırmalar, süreli yayınlarımız, düzenlediğimiz sempozyumlar, bilimsel kongreler ve sözü yükseltme çalışmaları var. Sendikacılığın kitabını yazmak, tüm kazanımlarımızı bir çırpıda ve bir kitapta sunmak var, Eğitim Bir-Sen’de 103 ve toplamda 802 kazanımımız var. Dışa yolculuk hikâyemizde, kısır döngülere hapsolmamak, kararlı ve tutarlı yürüyerek hedefe adım adım ulaşmak var. Başarı var, Uluslararası Emek Konfederasyonu’nu kurmuş olmak var. Hepsinin üstünde büyük bir vizyon, hepsinin altında müthiş bir emek var. Yılmak ve yorulmak yok, yeni yeni hedefler koymak var. ILC’nin eğitim sendikaları ayağını kurmak, kurumlaşmak, kurumsallaşmak var. Çok zor badireler atlattık, çok önemli mesafeler aldık. Düne takılıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, kazanımlarımıza kazanım katmaya devam edeceğiz. Genel merkezimiz, konukevimiz, otelimiz, İstanbul’da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde mülkiyetlerimizle, mekânlarımız ve imkânlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu.

Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız
“Kendi mekânımız ve imkânımızla teşkilatımızın çekirdeğini çelikleştirme eğitimleri daha da hız kazanacak” diyen Yalçın, işyeri temsilcilerinin donanımını artırmak, sendikal bilinci yükseltmek, aidiyeti pekiştirmek için hep birlikte seferber olacaklarını vurguladı. Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV) Eğitim Akademisi ile tüm sahaya yayılacaklarının altını çizen Yalçın, şunları söyledi: “İşimiz vaktimizden çok diye şikâyet etmeyeceğiz, örgütlü yapımızla zoru kolay, imkânsızı mümkün kılmaya devam edeceğiz. Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız. Sahadan onlarca sorun sayabiliriz, evet, unutmayalım ki umudumuz, örgütlülüğümüz sorunlarımızdan daha büyük. Dünkü sorunlarımız bugünkülerden çok daha kolay değildi. Hepsini bir bir aştık, aşıyoruz. ‘Yüreği soğuyanın, savaşı biter’ diyor Sezai Karakoç. Yeter ki heyecanımız canlı, teşkilatımız diri olsun.”

Dünya beşten, emek sermayeden büyüktür.
Eğitim-Bir-Sen olarak, üyelerinin gururu, tüm çalışanların umudu olduklarını belirten Yalçın, “Kamu görevlileri sendikacılığı yüzde 72 örgütlenme oranına ulaştıysa bunda aslan payı bizimdir. Türkiye’nin en büyük emek örgütü, en güçlü sendikasıyız. Çalışanlar her tarafa kulak kesiliyor ve sonunda dönüp Eğitim-Bir-Sen’e bakıyorsa, bu, çözümün ve umudun adresini işaret ediyor demektir.

Sadece üyemize karşı sorumluluk duygusu taşımadık; ülkemize, milletimize, yerküremize karşı da sorumlu davrandık her zaman. ‘Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır’ diyor Japon Yazar Fuminori. Eşitsizlikler ve adaletsizlikler, yoksulluk ve yoksunluk insanlığın kaderi olmamalıdır, diyoruz. Üstad Sezai Karakoç’un dizelerindeki gibi, ‘Kaç aç varsa hepsi ben/ Kaç hasta varsa hepsi ben/ Kaç liman önlerinde dönen işsiz hamal hepsi ben’ diyoruz.

Ten rengimiz farklı olsa da ter rengimiz aynı, göz rengimiz farklı olsa da gözyaşımızın rengi aynı, bakış açılarımız farklı olsa da yaşadığımız acılar aynı, diyerek Akif İnan’ın, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/ Gökleri insanın ortak tarlası’ bakış açısıyla emek mücadelemizi yerelden evrensele büyütmeyi sürdürüyor, ‘Dünya beşten, emek sermayeden büyüktür’ demeye devam ediyoruz. Kavgamız, kapitalistlerle, emperyalistlerle, siyonistlerledir. Kavgamız, bunların taşeronu teröristlerledir. Kavgamız, kanlı stratejileriyle dünyanın kaynaklarını kurutanlarla, vekâlet savaşlarıyla ülkemize, milletimize savaş açanlarla, İstiklal’de, Karkamış’ta masumlara kastedenlerle, Aybüke, Necmettin, Arzu ve Ayşenur öğretmenlerimize kıyanlarladır kavgamız. Kavgamız, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlarla; havamızı, suyumuzu, neslimizi bozanlarladır diye konuştu.

Çünkü biz Eğitim-Bir-Sen’iz. Biz, diğerlerine göre değil, değerlerimize göre sendikacılık yapıyoruz.
“İstiklal’deki katliamın sorumlusu PKK’yı aklama telaşına düşen, terörü kınıyormuş gibi yapıp kenarı köşeyi dolaşan, ağzına terör örgütünün adını almayan sahtekârların da farkındayız.

Şehit edilen öğretmenler için suspus olan ama Mehmetçik PKK’yı vurunca meydanlara koşan sözde sendikaların da farkındayız.
Emeğimizin üzerinde tepinen, kazanımlarımıza patent hakkı ödemeyen, masanın ve yasanın çarpıklığından faydalanan, ‘toplu sözleşmeyi kabul etmiyoruz’ deyip her kazanımımızı kendi kazanımı gibi göstermeye çalışan, sahayı kirleten hoyratlığın da, gecekondulaşmanın da, dertleri eğitim çalışanlarının kazanması değil, Eğitim-Bir-Sen’in kaybetmesi olanların da farkındayız. Kaprisi kapasitesinden, hırsı vasfından büyük olanların da farkındayız.

Bunlar bizi yıldıramaz, bilakis sorumluluğumuzu artırır. Biliyor ve inanıyoruz ki, çözüm yine örgütlü gücümüzde, ahlaklı duruşumuzda ve erdemli sendikacılığımızda. Çünkü biz Eğitim-Bir-Sen’iz. Biz, diğerlerine göre değil, değerlerimize göre sendikacılık yapıyoruz. Biz hakikatin altını çiziyoruz. Biz tüm kazanımlarımızı örgütlülüğümüzün ve bileğimizin gücüyle kazandık. Kimse ne hafife alabilir ne de itibarsızlaştırabilir.”

“Toplu sözleşme hakkını alan biz,

eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan biz,

uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten biz,

3600 ek göstergenin mimarı biz,

sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini sağlayan biz,

nöbet görevine ücret ödenmesini sağlayan biz,

öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran biz,

geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini sağlayan biz,

jüri üyelerine ücret verilmesini sağlayan biz,

sınıf öğretmenlerine haftada iki saat ilave ek ders ücreti ödenmesini sağlayan biz,

üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını sağlayan biz,

 promosyonların çalışanlara dağıtılmasını sağlayan biz,

 toplu sözleşme ikramiyesi ile örgütlülüğü anlamlı kılan ve üyeye kazanç sağlayan yine biz.

Burada tek tek kazanımlarımızı sayacak değilim. Hiç şüpheniz olmasın; üniversite idari personeline yer değişikliği hakkını sağlayacak olan, ek gösterge düzenlemesinde torba kanunla ilave yaptıracak, teknikerler ve şefler başta olmak üzere 1. dereceye yükselenlere 3600 ek gösterge verilmesini sağlayacak olan, yardımcı hizmetler sınıfını genel idare hizmetler sınıfına geçirecek olan, emeklilere, usta öğreticilere memur sendikalarına üye olma kapısını açarak örgütlülüğün kapsamını daha da genişletecek olan yine biziz.

Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki aksaklıkları giderecek, 9 ayrı hususta dava açtığımız Yönetici Atama Yönetmeliği sorununu çözecek, hizmetli, memur, şeflerimiz, şube müdürlerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yaptıracak olan yine biziz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının başta üniversiteler olmak üzere tüm kurumlarda yapılmasını sağlayacak olan da, karar mekanizmalarında sendikaların daha fazla temsilini sağlayacak olan da, baskıcı, antidemokratik, ilkel 82 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinden memuru kurtaracak olan da inşallah biziz biz. Memur-Sen olarak, kamu görevlileri sendikacılığına toplu sözleşme hakkını kazandırdığımız gibi, 4688 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmasını da sağlayarak toplu sözleşmenin kapsamının genişletildiği, tutanak düzenine geçildiği, sürenin artırıldığı, Hakem Heyeti aritmetiğinin düzeltildiği, örgütlenme özgürlüğünün genişlediği, işçilerde olduğu gibi memurlara da grev hakkının temin edildiği, yasadaki çarpıklığın düzeldiği, masadaki adaletsizliğin giderildiği, dayanışma aidatının geldiği zemini temin edecek olan da yine biziz.”

Toplantının öğleden sonraki bölümünde Genel Başkan Ali Yalçın, ilçe temsilcileriyle; Genel Sekreter Latif Selvi, şube sekreterleriyle; Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, teşkilatlanmadan sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman, mali işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Basın ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, basın ve iletişimden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, hukuk ve toplu sözleşmeden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, eğitim ve sosyal işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla bir araya geldi.